İçeriğe geç

Adam kullanma sanatı!

Adam kullanmanın da bir yolu ve yordamı vardır. Bu işlerde amaç önemlidir. Amaç belli ise kullanılacak kadın-erkek bulmak zor değildir!

İnançlar ve sevgiler kullanılmayı; hırslar ve nefretler ise kullanmayı kolaylaştıran önemli faktörlerdir.

Psikoloji bir bilimse varılmak istenen hedefe göre; kısa, orta vadeli ve ömür boyu adam kullanmak mümkündür.

Önce amaç doğrultusunda planlar yapılır…

Mutlaka ağa takılanlar olur…

Vatandaşa kullanma süresine göre de şerbet verilir.

1-Bizler eş dost arasında çoğunlukla anlık veya bir-iki günlük kullanmalar veya kullanılmalar yaşarız! Kullanma çoğunlukla karşılıklı olduğu için bir süre sonra buna alışırız. Katlanabildiklerimize “dost”, tahammül edemediklerimize “yaramaz adam” deriz!

2-Orta vadeli kullanmalar genellikle idealize edilmiş ilişkilerde olur!

Çok ahlâklı, çok dürüst, çok iyi, çok dindar, çok samimi… diye tanıştırıldığımız kişileri, biz de önemseriz! Çok da mutlu oluruz! Bir süre sonra çok meziyetli sandığımız ideal kişi, bizi şaşırtan bir tavır sergiler.

Ortalama zeka için bir olay yeterlidir. Ama bazıları acaba ben mi yanlış anladım, der idealize edilmiş kişiden değil de, “kendisinden” kuşku duyar!

İkinci, üçüncü olaylardan sonra gözler iyiden iyiye açılır ki, o zaman da iş işten geçmiş olur!

3- Asıl vahim olan ise, “ömür boyu kullanılmaktır.”

Olur mu, demeyin! Olur!

Hem de bal gibi olur!

İdealize edilmiş ahlak, felsefe, dürüstlük, yardımseverlik, dindarlık, samimiyet… mümkün ise, “ömür boyu kullanılmak” da mümkündür! 

Aynı durum idealize edilmiş “ideoloji”ler için de geçerlidir. 

Bir gence 18-20 yaşında öğretilen bir ideoloji, o gencin yaşam boyu yakın ve uzak çevresine, ekonomik, sosyal, siyasal ve dini olaylara bakışını sabitleyebilir.

Bir ideoloji bazı kişilerde “hakikat etkisi” yapar ve ölünceye kadar o kişiye pusula olur!

Bu bir varsayım değildir; anlattığım, bilimsel bir gerçektir!

Örneğin, bir gence “sosyalizm” determinist bir mantık silsilesi içinde öğretilebilir ve bu öğreti biraz telkin, biraz da eylemle pekiştirilebilirse, bu ideoloji genç üzerinde ömür boyu kullanılma etkisi yapabilir!

İdealize edilmiş bir sosyalizmin örnek gösterilebilecek bir pratiği olmasa da o genç, herkesten ve her pratikten kuşku duyar ama idealleştirdiği sosyalizmden asla!

İman ve itikat düzeyine ulaşmış sosyalizm inancı, yaşam boyu o kişinin tek sabitesi olur. Evliliği, iş hayatı, arkadaşları, toplumun düzeni, yasalar, kurumlar, asker, polis…ile ilişkisi ise hep sorunlu olur. Bu kişinin mutlu olması imkansızdır. Yaşadığı ve zevk aldığı her eylemi, idealindeki sosyalizme ihanet sayar! 

Bu hastalığın tedavisi mümkündür ama tedavi edilmez. Çünkü sosyalizmi hastalık düzeyinde benimseyenler, günü geldiğinde “devrim yapacakları eylemler”de kullanılırlar.

Küçük gruplar, yersiz ve zamansız devrimlere kalkışmasınlar diye profesyonellerin denetiminde tutulurlar. Profesyoneller görevleri ve çıkarları için, itikadı sağlam sosyalistler de ömür boyu “devrim” için yaşarlar!

Türkiye’de her şeyi sorgularlar ancak “neden yakıp yıktıklarını ve devrimi” sorgulamayı ise davaya ihanet sayarlar!

Bu bir hastalıktır!

Aydın veya devrimci veya yurtsever olmakla da bir alakası yoktur!

Yasal muhalefette başarısız olanların sokak çatışmalarına, siyasal cinayetlere ve teröre başvurması bir strateji ise bu durumlarda hemen kullanılacak yeter sayıda keşfedilmiş ve yetiştirilmiş ve de beyni formatlanmış kişilere de ihtiyaç vardır.

Bazen küçük gruplar sonuç almak için yeterli olmayabilir. O zaman kullanılacak daha büyük kalabalıklara ihtiyaç duyulur.

Adam kullanmak bir sanat ise kullanılacak insan bulmak zor değildir; sadece istenen sayıya göre biraz zamana ihtiyaç vardır.

Çok geçmeden Türkiye’nin birçok ilinde birbirini tanımayan binlerce kişinin, aynı sloganları ve cümleleri tekrar ettiğini görürüz. Hepsi aynı “hakikati(!)” yorulmadan gün boyu tekrar eder hale gelince de B Planına geçilir!

Ortalığın alabora olması için kelebek kanadı etkisi bir şiddete ihtiyaç vardır!

Her şey hazırsa, o eksik de tamamlanır! Bir kelebek kanat çırpar, profesyonellerin yönettiği ömür boyu kullanılma garantisi olanların öncülüğünde, isyancılar “şanlı eylemler” için coşkun bir nehir gibi sokaklardan meydanlara doğru akmaya başlarlar ve önlerine geleni alıp semt-i meçhule doğru sürüklerler!

Sel gidip kum kaldığında ise herkes kendi derdine yanar! 

—————————————

Kategori:2013

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir