İçeriğe geç

Su akar, Edirne’yi sel basar!

Şubat 2008’de yayımladığım İzmir 2023 (s.132-134) ve Ekim 2014’de yayımladığım 2053 Ütopyadan Gerçeğe Gelecekte Kentsel Yaşam (s.163-165) adlı kitaplarımda gündeme getirdiğim “su kaynaklarının entegrasyonu” konusu, ne yazık ki beklenen etkiyi yapmadı!

Zira, her yıl Bulgaristan, Türkiye ve Yunanistan’da doğal felakete dönüşen Tunca ve Meriç nehirlerinin feyezanı, bir türlü akıllı politikalarla ekonomiye kazandırılamıyor ve yol açtığı felaketler de önlenemiyor.

Her iki kitabımı da ayrım yapmaksızın bütün partilere gönderdim. Belki birilerinin dikkatini çeker ve bir gündem oluşur, diye.

Bu olmadı! 

Orta Asya’dan Türkiye’ye, buradan da Avrupa’ya taşınan doğalgaz ve petrol boru hatları realitesi herkesin gözleri önünde binlerce km döşenirken, nedense ciddi ekonomik değeri olan su kaynakları, boru hatlarıyla en yakın barajlara, oradan da diğer baraj, göl ve nehirlere taşınamıyor.

Bu konuda bir çaba yok!

Kabul edilebilir bir durum değil! 

6-7 milyar dolar değerindeki içilebilir ve kullanılabilir sularımız, sıklıkla Edirne ve diğer il ve ilçelerde görüldüğü gibi zaman zaman feyezana neden olmakta. Ciddi gelir elde edilebilecek iken su taşkınlıklarından yararlanamadığımız gibi önemli can ve mal kayıplarına da uğrayabilmekteyiz.

Oysa;

Edirne’den başlayıp İstanbul’un en yakın içme suyu barajlarına döşenecek 3 metre çapındaki 3 boru hattı ile hem feyezan önlenmiş hem de İstanbul’un su sorunu en ekonomik ve gerçekçi yöntemle çözülmüş olacaktır.

Edirne’de yaşanan feyezan, 20-30 yılda bir olsa katlanalım(!) der geçerdik! Ama durum öyle değil! Bu zarar ziyan her yıl yaşanıyor! Sadece gördüğümüz zararları yatırıma dönüştürebilseydik, bugünlerde Edirne’de yaşananları yaşamaz, bir de İstanbul’un su sorununu da bi güzel çözmüş olurduk.

Bunu kendimize yakıştıramadığımızdan olmalı ki, ne kamudan ne de sivil toplumdan bir çözüm önerisi gündeme gelmiyor.

Türkiye’nin su kaynakları zengin değil!

Geleceğin savaşları su yüzünden çıkacak!

Suya zam!

Su tasarrufu kaçınılmaz!… Böyle akla zarar birçok nutuk dinledik!

Ama ne yazık ki 6 – 7 milyar dolar içilebilir ve kullanılabilir suyu ekonomiye kazandırabilmek için HES’den başka bir görüş ve proje geliştiremedik.

Türkiye’nin HES’e ihtiyacı var, buna bir itirazım olamaz. Ancak, barajları besleyecek suyu boru hatlarıyla iç karalarda tutamamak da ne demek?!!!

Anlaşılan o ki, Edirne gibi birçok il ve ilçemizde yaşanan feyezanın akılcı bir çözüme kavuşması, güçlü bir liderliği beklemekte. Bunun için de kamuoyunca yeni olan bu konuların çözümlerini yaşama geçirmek, ancak doğrudan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ulaşmakla mümkün olacak.

Sayıları her geçen gün artan üniversitelerimizin, mahalli idarelerin, üç milyona yaklaşan kamu personelinin, sivil toplum örgütlerinin,  başa bela meslek odalarının, basının, TV’lerin feyezana çare olmasını beklemek saflık olacak.

Sorunun çözümü, güçlü bir liderliği gerektiriyorsa ve bu lider de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise “Başkanlık Sistemi”nin neden gerekli olduğunu daha iyi anlayabiliriz.

——————–

Kategori:2015

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir