İçeriğe geç

Ay: Temmuz 2016

Neden böyleyiz?!

Batılı değerler uzun ve kanlı mücadeleler sonunda oluştu. Birbiriyle çelişmeyen laiklik, çoğulcu demokrasi, bilimsel özerklik, liberal ekonomi gibi değerlerin Batı’daki kabulü kolay olmadı. Şunu belirtmeliyim ki, Batı’da hiçbir değer büyük bedeller ödemeden kabul görmedi. İnsanlık buna benzer süreçleri Eski Mısır, Eski Yunan ve Roma’da da yaşadı.  Yanlış anlaşılmasın, “dünyanın her…

Yeni Atatürk!

Ya cehalete teslim olacağız ya da gerçeğe! Gerçek bütün açıklığı ile insanlığa; “Buradayım burada!” diye haykırsa da onu göremeyebilir ve sesine kulak veremeyebiliriz! Allah’ın düzeninde, insanları gerçeklerden uzak tutan bir komplo bulamazsınız! Ama gerçeği, güneş gibi apaçık ve aydınlatıcı gerçeği, avuçlarındaki bir tutam çamurla kapatmaya çalışan insanları görebilirsiniz! Kahraman, patron,…

Adalet, yönetimin temelidir!

Adalet; bireyler açısından abartılacak bir ölçüt değildir! İnsanlar alırlar, satarlar, üretirler, tüketirler, evlenirler, boşanırlar… gün gelir anlaşamazlar. Anlaşmazlık mahkemeye taşınır. Mahkeme de taraflar arasında yapılan özel bir sözleşme varsa ona göre karar verir. Yoksa yasama organının hazırladığı yasalara göre karar verilir. Buna da adalet denir! Bu kadar basit mi?! Basit!…

Darbenin devamı var mı?

Seçimle kurulan yönetimin öncüsü Hz.Musa’dır. Bu konu Tevrat’ta ve Kur’an’da açıkça anlatılmıştır. 2 Mümin, 3 Yahudi, 7 Müşrik kabilenin kadın-erkeklerinin biat (açık oy, açık tasnif)ı ile seçilen ilk başkan da Hz. Muhammed’dir. Mümtehine-12 ve Medine Sözleşmesi bunun en önemli kanıtıdır. Daha Peygamber’in cenazesi defnedilmeden Ebu Bekir başkan seçilmiştir. Bu seçimde…

Âlem sarhoş da; biz mi uyanığız sevgili Armağan?!

Sevgili Mustafa Armağan! Beni hatırlamazsınız; farklı düşüncelere sahip olsak da ben de sizin gibi bir İslâmcıyım! MTTB, MSP Gençlik Kolları, Milli Görüşçü, Adil Düzen teorisyeni, MGV İzmir İl kurucu bşk., RP İl Bşk. Yrd, Ak Parti İzmir Milletvekili… adayı, tuhaf düşüncelerin adama, ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranabilmiş modern bir…

Mustafa Armağan’a açık mektup!

Sayın Mustafa Armağan! Nice zamandır yazılarınızı ve konuşmalarınızı okumaya ve izlemeye çalışıyorum. Yeni Akit Gazetesi’nde Harun Sekmen’in sizinle yaptığı söyleşi “Devrimlerin amacı İslâm’dan koparmaktı” başlığı ile kamuoyuna takdim edildi (09 Temmuz 2016). “Söyleşi çarpıtılarak yayımlandı!” gibi bir açıklamanız olmadığına göre –bundan önceki görüşlerinizi de az çok bildiğimden- bu mektubu yazmak…

Türk solu İslâmcı olabilir mi?!

Biz İslâmcılar, eskilerde bir solcuyu İslâm’a davet ederken “İnanmayan biri, tövbe edip kelime-i şehadet getirirse bütün günahları af olur, hayata yeni doğmuş gibi günahsız başlar” derdik!  Sömürünün her türlüsüne karşı emekten, haktan ve adaletten yana… aklı, bilimi ve sosyal gerçekleri önemseyen bir solcunun Müslüman oluşunun çağımızda Hz.Ömer’in İslâm oluşu gibi…

Bir Ramazan böyle geçti!

Ramazan ayını yüzlerce tv ve radyo kanalında incir çekirdeğini doldurmayan konuları ağlamaklı bir sesle huşu numarası yapan konuşmacıları dinleyerek geçirdik. Aç ve açıktaki dar gelirli insanların ödediği “dolaylı vergiler”, yoksula zulmün en acımasızını yaşatırken ulema-i kiramın tv ekranlarında “akıl mı iman mı” tartışması yapması dayanılmaz bir hal aldı! Bu adamlar…