İçeriğe geç

Ay: Mayıs 2017

Kur’an ve bedenî cezalar üzerine

Kur’an’da iki tür ceza sistemi anlatılır. Biri Tevrat’ta yazıldığı gibi, dünyevi cezalar. Diğeri de ölümden sonra olduğuna inanılan Cehennem’deki cezalar! Geleneksel anlayış bu yöndedir. Tevrat’ta cennet ve cehennem hakkında açık hüküm yoktur. Bu nedenle Yahudiler, Tevrat’taki cezaları, bu dünya hayatına ilişkin suçlara verilen cezalar olduğuna inanırlar. Hıristiyanlar, Tevrat’ı ve onun cezaî hükümlerini bir istisnası…

Atatürk’e annesi üzerinden saldırmak!

Bir konuda İslâm Dini’nin insanlara öğüdünün ne olduğunu öğrenmenin ilk kuralı Kur’an’a metodik yöntemle bakmaktır. İkincisi güvenilir hadislere, üçüncüsü bilimsel görüşlere ve o noktaya varmışsa icma-görüş birliğine bakılır. Söz konusu olan, bir kadın hakkında çirkin bir iddiada bulunmak ise araştırmaya Hucurat-6 ile başlanır:   “Ey inananlar, size bir fâsık (büyük günahları bile umursamadan işleyen kişi) bir haber…

Milli Bayramların konsepti değişebilir mi?

Milli bayramlar milli ihtiyaçlardan doğar. Uzun süren savaşlarda, felaketlerde yetişmiş nüfusunu yitiren bir devlet, geleceğini güvene almak için birçok girişimde bulunur. Bunlardan biri de milli bayramlardır. Yetiştirilecek yeni nesillerin ihtiyacı olan maddi ve manevi değerler, eğitim, meslek, aş, iş, kültür, bayram, festival, yarışmalar… gibi etkinliklerle kazandırılmaya çalışılır. Savaşın yaraları sarıldıkça ve eski…

19 Mayıs’a İslâmcı bakış

İnsanlar güne “bugün ne yapabilirim; üç beş kazanıp eve nasıl mutlu dönebilirim” düşüncesiyle başlar! İşi olan işine; olmayan da bir iş peşinde akşam eder.  Bu döngü basittir ama bir o kadar da gerçektir!  Bunu yakın çevre ve ülke ölçeğinde de düşünebiliriz. Hiçbir olay, bu döngüyü önemsizleştiremez!  Bazen kimi olaylar dikkatimizi…

Tam zamanıydı…

AB, kurulduğundan bugüne en zayıf olduğu döneminde. Oysa tam zamanıydı, ilişkileri iyi götürüp dağılmaya yüz tuttuğunda inisiyatifi ele alıp bir süre AB’yi Türk enerjisiyle yaşatabilirdik. Ama olmadı! Derin AB; zayıf döneminde bizi AB’den uzak tutmaya çalıştı! Biz de AB’nin bu tutumuna destek olur gibi gerilim politikası ile kendimizi AB’nin uzağına…

Zor günlerdeyiz

ABD; 1945’ten beri dış politikadaki en önemli müttefikimiz. Avrupa, 1775’ten beri hız kesmeyen ilham kaynağımız. Rusya, uzun yıllar bir türlü güvenilir komşu olamadığımız en tehlikeli sınırdaşımız. Sonunda bir şekilde her biri ile antlaştığımız ve uzlaştığımız çok sayıdaki yakın ve uzak komşularımız… ile dünya sistemi içinde bir Türkiye idik. Devamı var;…

Çember daralıyor; ne yapmalı?

Dış borcu tavan yapan ve genç nüfusu işsiz olan devletlerde istikrarlı bir politika izlemek zordur. Şaka değil, devletler oyunu kurtlar sofrası gibidir. Düşene kimse acımaz. Bundan en çok da dost(!) devletler yararlanır. Çember daralıyorsa, savaşla kaybetmeye eş değer tavizler, dostlara verilir. *** Arap Baharı günlerinden beri Ortadoğu’daki devletlerin tamamı risk…

Osmanlı’dan T.C.’ye Batılılaşma lüksümüz

Osmanlı; “Batılılaşarak Batıyı yenmek” istiyordu! Çünkü Batı’yı yenecek bir savaş teknolojisine sahip değildi. Bunu da ancak Batılılaşarak elde edebilirdi! 1775’te başlayan askeri teknolojinin yenilenmesine ayak uyduramayan eski ordu, yani Yeniçeri Ocağı kanlı bir şekilde kapatıldı. Çare oldu mu, yenilgiler son buldu mu; hayır! Kavalalı Mehmet Ali Paşa isyanı tam bir…