İçeriğe geç

Söz yere düşer mi?

Tevrat’ta yazılanların tamamı, ilk kez ne zaman vahy edildi; bilemiyoruz!

Bildiğimiz şu:

Tevrat’tın tamamı ilk kez Hz. Musa tarafından insanlara açıklanmadı. Önemli kısmı, Musa’dan önceki Elçiler tarafından tekrar edilen, ama her Elçinin az veya çok eklediği yeni vahiylerden oluşuyor.

Hz.Musa’nın Tevrat’a eklediği vahiylere “Çıkış, Leviler ve Sayılar” bölümünü gösterebiliriz.

Tekvin ve Tesniye’nin Tevrat’tan önceki kitapçıklarda da yer aldığını düşünebiliriz.

***

Allah, Tevrat öncesinden, binlerce yıldan beri;

Öldürmeyeceksin!

Zina etmeyeceksin!

Çalmayacaksın!

Yalan şahitlik yapmayacaksın!

Komşunun hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin! (Çıkış, 20/1-17 ve 34/1-25; Tesniye, 5/8-21) demişse, bu sözlerin, diğer sözlerin tamamından çok daha değerli olduğunu düşünebiliriz.

Anayasalardan, yasalardan, yönetmeliklerden, idarenin aldığı her karardan daha önemli olduğuna inanabiliriz.

Eğer;

Öldürmeyeceksin!

Zina etmeyeceksin!

Çalmayacaksın!

Yalan şahitlik yapmayacaksın!

Komşunun hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin! dendiği halde, insanlar bu sözlere inanıyormuş gibi yapıp her yasağı çiğneyecek bir yorum yapmayı ilim saymışlarsa Allah’ın sözleri tartışmalı hale gelmiş demektir.

Ya insanlar, inanmadıkları halde inanıyormuş gibi yapıyorlar!

Ya bu sözler Allah’ın sözü değil!

Ya da Allah yok!

Ne demektir bu, Allah “… Zina etmeyeceksin, çalmayacaksın, yalan söylemeyeceksin…” diyecek ama öyle bir dünya düzeni kurulacak ki, en çok Allah’ın yasakları çiğnenecek?!

Oysa öyle inanılır ki, kimse Allah’ın yasağını istese de çiğneyemez…

Çiğnedi ise mutlaka yasalarda yer alan cezalara çarptırılır…

Allah’ın yasağını göz göre göre çiğneyenler… Her türlü yalanı marifetmiş gibi söyleyenler… Zina edenler… Hırsızlık yapanlar… işledikleri suçları yanlarına kazanç yazarlar…

Nasıl olur da mağdur ettikleri insanları göz göre göre sürüm sürüm süründürürler?!

Bunu Allah’ın varlığı ile açıklamak mümkün müdür?

Allah varsa iyi bilelim ki, hiçbir güç ve kuvvet Allah’ın sözünü yere düşüremez!

İşlenen hiçbir suç, fail-i meçhul kalamaz!

Suçlular bir şekilde cezasını çeker!

Eğer Allah’ın koyduğu sınırlar ayaklar altına alınmış ise… Bir defa da değil, sürekli ayaklar altında ise… Bunu Allah’ın varlığı ile açıklayamayız! Ya da birilerinin Allah’ın sözlerine değer verdiğini iddia edemeyiz.

İnsanlar mahkemelerde sürüm sürüm süründürülürken… Bir karikatürün hesabını veremezken… Bir demecin ağır cezalara düçar olmasını devlet, düzen, yasa, saygı… gibi değerlerle açıklarken…

Allah’ın sözü olarak bilinen

Öldürmeyeceksin!

Zina etmeyeceksin!

Çalmayacaksın!

Yalan şahitlik yapmayacaksın!

Komşunun hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin! Sözleri ayaklar altına nasıl alınır?!

Bunu nasıl açıklayabiliriz?!

Eğer Allah yasak koymuş ama yasakların işlenmesini önleyecek bir düzeni akledememiş ise bu noktada ciddi bir din, iman, Allah, kitap sorunu var demektir.

Bunu defalarca yazdım:

1-Allah bir söz söylemişse kimse bu sözleri yalanlayacak veya yorumlarla delecek bir arayışa girmesin; çünkü başaramaz.

2-Allah bir yasak koymuş ise hiçbir kul o yasağı istese de çiğneyemez. Çiğnediğinde de bilir ki yakalanır ve cezalandırılır.

3-Kağıt para, para olduğu sürece hiçbir suçla mücadele edilemez!

4-Teknik takip çağındayız, dijital para ve elektronik takipler uluslararası denetime açık olmalıdır. Kredi kartı ile dünyanın her yerinde alış veriş yapanların işlemleri nasıl uluslararası denetime açık ise kimse ülkesini suç cenneti halinde tutamaz. Kimse kendisini denetim dışında da bırakamaz.

Beyler, bizler bugün varız, yarın yokuz!

Fakat bilelim ki Allah hep var olacak!

Hiç kimse kalem oyunlarına, torpile, hile-i şeriyelere, akla ve mantığa aykırı yorumlara sığınmasın!

Allah hep var olacak ve galip gelen de Allah olacaktır!

Kategori:2018

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir