İçeriğe geç

Türk – Yunan Ortak Pazarı

Yapay Türk – Yunan gerginliği, her iki devletin ekonomisini fazlasıyla yıpratmakta ve uluslararası ilişkilerini olumsuz yönde etkilemektedir. Üçüncü ülkelerin başlattığı bu yapay gerginlik, şimdiye kadar çözülebilirdi ama olmadı! Küçücük lobilerin oldukça büyük kazançlar sağladığı günler artık geride kalmalı.

Bu kriz fırsata dönüştürülmeli, varmış gibi görünen sorunlar, her iki ülke yararına büyük bir antlaşma ile bir an önce çözülmelidir.

Tahminlere göre geçen 10 yılda Türk – Yunan gerginliğinin her iki ülkenin bütçesine yüklediği toplam maliyet 100 milyar EURO’dur. Güven veren ilişkiler başlatılıp geliştirildiğinde durum değişecek, gelecek 10 yılda her iki ülke de yaklaşık 50’şer milyar EURO tasarruf yapmış olacaktır.

Ekonominin önemli unsuru, ülke ekonomisine duyulan güvendir. Özellikle halk tarafından tedavüldeki paraya duyulan güven çok önemlidir. Şu anda TL, Türk ve Yunan pazarını kurup geliştirebilecek güce ve güvene sahiptir.

Bu nedenle Yunanistan’ın ekonomik krizden çıkması ve güven veren yeni bir ekonomik pazar kurması EURO ile mümkün olmadığı gibi Drahmi ile de mümkün görünmüyor. TL tek seçenek gibi.

Dünyada sınırların kalktığı, ortaklıkların giderek yoğunlaştığı bir çağda, Türkiye’nin bitişik komşularıyla ekonomik ve siyasi entegrasyonu başaramaması, bölge açısından gereksiz ve maliyeti yüksek sorunların devamına hizmet etmektedir. Bu sorunların çözümüne bir yerden başlanmalı ve büyük antlaşma içinde çözülmelidir.

Sıfır sorunlu komşuluk ilişkileri ancak bu tür ortaklıklarla mümkün olabilir.

Türkiye ile Yunanistan arasında yapılacak bir anlaşma bölgede her şeyi hızla ve her devletin çıkarına değiştirebilir:

-Türkiye Yunanistan’ın borçlarını yeniden yapılandırılmasına garantör devlet olarak katılabilir ve 2023 yılına kadar ödenmesine kefil olabilir.

Bundan dolayı;

-İki ülke arasına mal ve hizmet dolaşımı serbest hale gelebilirse…

-Yunanistan’da bankalarda ve tedavülde bulunan EUROLAR piyasada işlem gören fiyatın %10 fazlasına TL’ye dönüştürebilirse…

-Yunanlıların yurt dışı bankalara aktardıkları EUROLAR’ın Türkiye bankalarına aktarılması durumunda kaynağı sorulmayacaksa veya kaynağı sorulmadan %10 fazlasıyla TL’ye dönüştürülebilirse…

-Yunanlılar ve Türkler her iki ülkede limitsiz menkul ve gayrimenkul satın alabilirlerse… 

-Türklerin Yunan bankalarına yatırdıkları paranın kaynağı sorulmayacağı gibi Yunanlıların da Türk bankalarına yatırdıkları paraların kaynağı sorulmayacaksa… 

-Yunanistan, Yunan vatandaşları tarafından yönetilecektir. İki ülke arasında ekonomik ve siyasi entegrasyon federal veya konfederal bir sistemle sağlanacaksa… 

-Ekonomik ve siyasi entegrasyonun güçlenmesi için Kıbrıs sorunu da bu paket içerisinde çözüme bağlanacaksa…

-Bölünmüş Kıbrıs yönetimi, Birleşik Kıbrıs Adası Birliği adı altında sınırların olmadığı bir yönetime dönüştürülebilirse ve yetkileri genişletilmiş yerel yönetimlerle sorunlar çözüme bağlanabilirse… 

-İstemeleri durumunda Birleşik Kıbrıs Ada Yönetimi, Makedonya, Bulgaristan, Arnavutluk, Kosova, Sırbistan… da bu birliğe federasyon veya konfederasyon modeli ile katılabileceklerse… 

-İleride Balkan Birliğine dönüşme potansiyeli olan bu birliğe komşu devletler katılabileceği gibi isteyen devlet de, sorumluluklarını yerine getirerek ayrılabilecekse… 

-Türk – Yunan Ortaklığı ile başlayan, bir süre sonra Balkan Birliği’ne dönüşen bu ekonomik ve siyasi entegrasyona, Doğu ve Kuzey komşu devletler de aynı yükümlülüklerle katılabileceklerse…

Türk-Yunan Ortak Pazarı, bir süre sonra Balkan Ortak Pazarı’na dönüşerek bölgede ve dünyada ekonomik ve siyasal istikrarın merkezi olabilir.

Yukarıda oldukça kısa başlıklarla özetlemeye çalıştığımız entegrasyonun basit ilkelerine başka açılardan da bakmak mümkündür. İlk elde gündeme gelebilecek konu, çözümsüz gibi görünen sorunun Yunanistan’ın EURO cinsinden borçlarıdır. Bu sorun, EURO pazarında kalınarak çözülmez. Çünkü AB içinde kriz Yunanistan’la sınırlı değil. İtalya, İspanya, Portekiz, Macaristan… hatta Fransa’da bu sepete konabilir. Bu koşullarda Yunanistan’ın kalıcı bir ekonomik düzen kurması oldukça zor görünüyor.

Eğer Yunanistan, AB ve EURO dışına çıkabilme cesaretini gösterebilirse, örneğin yanı başındaki TL pazarını ciddi bir alternatif olarak incelemeye alırsa, yakın gelecek hem Türkiye hem de Yunanistan açısından çok farklı olacaktır.

Türkiye-Yunanistan Ortak Pazarı başlatılabilirse, yakın ve orta gelecekte meydana gelebilecek birçok krizin kolaylıkla aşılmasına da zemin hazırlanmış olacaktır.

-Yunanistan’dan meşru veya gayrimeşru yollarla yurt dışına çıkarılan yaklaşık 500 milyar EURO, stratejik ekonomik kararlarla Türk-Yunan Ortak Pazarına geri dönebilir. Kaynağı sorulmadan %10 fazlasıyla TL’ye dönüştürülmesi paraların geri dönüşünü hızlandıracaktır.   

-Türklerin de ülke dışına çıkarılmış ciddi miktarlarda Dolar ve EURO’ları var. Bunlar da Yunan bankaları aracılığıyla kaynağı sorulmadan %10 fazlasıyla TL’ye dönüştürülebilir.

Bu konu, çok sayıda başlık altında artısı ve eksisiyle incelenebilir.

Son olarak söyleyeceğim ise üç gündür yazdıklarımdan çok farklı olacak.

Bunu yazıyorum, sizler de bir kenara not edin:

Beş yıl içinde önce EURO sonra da DOLAR, ciddi değer kaybına uğrayacak ve tüm borçlar kolaylıkla ödenecektir.

Gelecek, bu fırsatı değerlendirenlerin olacaktır.

————————————–

Kategori:2012

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir