İçeriğe geç

Ay: Nisan 2016

Laiklik mi demokrasi mi?!

Avrupalılar Hıristiyan olduktan sonra “insan” olabildiler. Roma tarihi boyunca “Barbarlar!” denen kabileleri, “bir lokma ve bir hırka” ile yaşayan rahipler Hıristiyan yapabildi. Tarihin en büyük eğitim ve ikna etkinliklerinden biri olarak da görebileceğimiz Avrupa’nın Hıristiyanlaşması, Vatikan’ın hanesine yazılabilecek başarılardan biridir. Kullanılan yöntem; basit ahlâk öğretileri ve rahiplerin mütevazı ve sabırlı…

Ahlâk-ı Hamide mi dedin?!

Güçlükleri aşmak için ihtiyaç duyulan “bilgiler”e ulaşmak çok kolay. Neyin doğru neyin yanlış, neyin helal neyin de haram olduğunu çok iyi biliyoruz! Oysa eskiden böyle değildi! O günlerde en geçerli şikâyet “bilgisizlik”ti. “Doğrusunu bilseydim böyle mi olurdu!”, “Oldu bir kere!” “Cahillik işte, elden ne gelir!”… itirafları, özür yerine kullanılırdı! O…

Bilim bizim neyimize!

Bilim; metodik akıl yürütme ve denemeler sonucunda elde edilen bilgileri, konusu ve yüklemi olan önermeler dizisi haline getirebilmektir. Her insanın aklına ilginç düşünceler gelebilir. Aklına geleni ciddiye alan kişi, bunu hipoteze dönüştürür. Düşünmeye ve sorgulamaya devam eder. Birçok konu ve nesne arasında ilgi kurmaya çalışır. Gözlemler… Birer ikişer dener ve…

Beytü’l Hikme ve Nizamiye Medreselerinin etkileri

Beytü’l Hikme; Harun Reşid ve oğlu Me’mun tarafından kurulan ve geliştirilen ilmi bir kurumdur. Bu merkezde Yunanca, Hintçe, Farsça, ve Latinceden Pisagor, Platon, Aristo, Hipokrat, Öklid, Galen, Sokrat… Sushruta, Charaka, Ary Abhata, Barhmagupta… gibi düşünürlerin kitapları çevrilmiştir. Beytü’l Hikme; siyasetin bilime duyduğu ilginin ürünüdür. Bu merkezde görev verilen bilim insanlarına önemli miktarda mali destek…

Müslümandan Burjuva olur mu?!

Sözünü ettiğim tüccar; kazancını tefeciliğe dönüştürmeyen tüccardır. Bu yönüyle Müslüman tüccar, burjuva olamaz. Uluslararası ticaret; aynı zamanda bir birinden farklı çok din, siyaset, kültür, felsefe, iklim, coğrafya, insan tanımak demektir. Tüccar kâra odaklanırken farklılıkları önemsemez; mal alır, mal satar, kısa süre sonra da yeni bir pazara doğru yola çıkar. Ticaret…

Tüccar İslâm’ın sonu!

Hz. Muhammed; tarımın ve hayvancılığın yapılamadığı, dönemin sanayi üretiminin de olmadığı Mekke’de doğdu ve büyüdü. Mekke ekonomisi ise uluslar arası ticarete dayanıyordu. Arap Yarımadası’nda merkezi bir yönetim yoktu. Ama Kâbe’nin, haccın ve haram ayların sağladığı nüfus hareketliliği, Mekke’yi fiilen Arap Yarımadası’nın merkez kenti yapmıştı. Hz.Muhammed “Allah’ın Elçisi” olduğunu ilan ettiğinde…

İslâmcıların sanata bakışı üzerine

Alper Coşar’dan özür diliyorum. İslâm’ın sanata bakışına dair sorusunun yanıtını geciktirdiğim için! Gerçeği yazma cesaretim olsaydı, sorunun yanıtı bugünlere kalmazdı! Sanat insanlık kadar eski ise İslâm öncesi güçlü bir sanat geleneğinin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Müslümanlar da seçici davranarak taş, ahşap, metal işlemeciliği, seramik, cam sanatları, ciltleme, hat, minyatür, tezhib, tezyin gibi süsleme sanatları, geometrik ve…

Kur’an’ın şaşırttıkları!

Bir kitabın kutsal olduğuna inanan Mümin, inancında kararlı ise onun her kelimesini anlamaya ve gereğini yapmaya çalışır! Anlamadığı bir bölümle ile karşılaştığında ise bir kaynağa veya bir bilene başvurur. Mümin ancak böyle olabilir… Bilgi ve görgü düzeyi ne olursa olsun Müminden bu beklenir. Kuran’ın sayfaları ilerledikçe Mümin sıklıkla ikilemlerle baş…