Ak Parti ve destekçisi medyanın CHP’ye yaptığı vicdanları rahatsız eden muhalefeti, önümüzdeki dönemde CHP’yi iktidara hazırlayan en etkin faktör olacaktır. Övünülecek pek çok özelliğini yitiren milletimiz, her türlü medya manipülasyonuna rağmen mazlumdan yana olma hasletini korumaya devam ediyor. Bunu unutmamakta yarar var.
Her türlü “milli yara”yı iyileştiren özelliğimiz mazlumdan yana olma özelliğimiz olacaktır. Bu yönüyle milletimize sabırla beslenen iyi niyet, sonunda olumlu sonucu verecektir.
***
Sağ partilerin CHP’ye yönelttiği eleştirilerin büyük çoğunluğu, son bir yılda daha da katmerlenerek “tevil götürmez” bir şekilde milletin gündemine kurşun ağırlığı ile çöktü.
Kimse Ak Parti’nin iktidarı kaybedeceğini korona virüsüne bağlamaya çalışmasın. Milletlerin hayatında zaman zaman rastlanan krizlerin birinin de Ak Parti’nin on sekiz yıllık iktidarının son dönemine rastlamasında bir fevkaladelik aramak da yanlış olacaktır.
Ülkenin “ihtiyaç planlaması” yapılmadan olur olmaz yerlere yapılan hastaneler, hava alanları, iki de bir 550 barajın açılışını yapıyoruz, 3 milyar ağaç diktik gibi pembe balonlar bol keseden uçuruluyor!
Lakin zor günler için bir kenara “hin-i hacet akçesi” atılmamış. Olacak iş değil! Hz Yusuf’un Mısırlılara yaptığı “Bolluk günlerindeyiz. Sakın kazançlarınızı israf etmeyin. Çünkü yedinci yılın sonunda öyle bir kıtlık olacak ki Allah korusun!” öğüdü tutulmadı.
Bollukla geçen yedi yıl boyunca yapılan uyarılar hiçbir işe yaramadı. Bedeli de ağır oldu. Çünkü Mısırlılar kıtlığın ilk yılında ellerindeki bütün altın ve gümüşleri kaybettiler.
Kıtlığın ikinci yılında tahıl karşılığında hayvanlarını kaybeden Mısırlılar, üçüncü yılda da topraklarını ve yaşadıkları kentleri kaybettiler.
Henüz kıtlığın üçüncü yılında Mısır’da tüm özel mülkler devletin eline geçti ve tarihin bilinen ilk sosyalist ekonomik düzeni bir Peygamberin öncülüğünde kuruldu. Yusuf’un ölümünden kısa süre sonra da yönetim tamamen sosyalistleşti. Böylece devlet sosyalizmi denen rejim, tarihin en büyük imparatorluklarından Eski Mısır’da kurulmuş oldu.
Üç yıl süren bir krizin neden olduğu ekonomik, sosyal ve siyasal alandaki rejim değişikliğini unutmamak gerekir.
Unutursak ellerimiz de kurur, yüreğimiz de!
***
Türkiye çok uzun yıllardır israfla yönetiliyor. Dini ve muhafazakâr değerlere saygılı olduğunu yeri göğü yırtarcasına savunan 18 yıllık iktidarın yaptığı israfın haddi hesabı yok!
Halkın bunun hesabını sandıkta soracağından kuşku duyamayız.
***
1950’den beri iktidara gelemeyen CHP’yi ti ye alanlar, CHP’yi elleriyle iktidara taşıdıklarının farkında bile değiller.
18 yıldır yöneten Ak Parti ise yaptığı yanlış uygulamaların yüzsüz, utanmaz, yalancı…sı ise CHP!
Bunlar kime anlatılıyor?
Halka mı?!
Evet, açlıktan, yoksulluktan, işsizlikten, kandırılmaktan, hakaretten… yorgun düşmüş bitap millete anlatılıyor!
Bu ve benzeri o kadar çok yanlış yapılıyor ki, CHP’nin yalan söylemesine gerek kalmıyor!
Yaşanan vahim hataları anlatmaya bile vakti yok CHP’nin!
Artık yalan söylemesine gerek var mı?
Bir iktidar 18 yılını tamamlamış ise…
Verginin kralını toplamışsa…
Vergilerin yetmediği yerde de dış borç almışsa…
Katrilyonlarca lirayı hoyratça müsrif ve adaletsiz bir şekilde harcamışsa…
Bu kadar kaynak nereye harcandı diye sorulduğunda da “aya bile üç şeritli yol” yapıldı ile açıklanmışsa…
Geriye necip milletin yapacağı bir iş kalıyor:
İlk seçimde öyle bir oy kullanacak ki 70 yıldır iktidara gelemeyen CHP’yi tarihi değiştirecek şekilde “iktidar” yapacaktır.
Sürpriz nasıl yapılırı seçimde dünya aleme gösterecektir!
İlk Yorumu Siz Yapın