İçeriğe geç

Tek hesap

Evi ve çocukları çok özlüyorum. Arada bir geç saatlerde eve uğradığımda çocuklar yatmış, uyandığımda da gitmiş oluyorlar. O kadar yoğun çalışıyorum ki, tahmin edemezsiniz. Ailemle kuru pilav yemeye zaman bulamıyorum, dersem inanın. Arada bir dayanamayıp adamlarıma:

Randevu defterine ailemle görüşmeye de bir yer açın!” diyorum hemen

Emredersiniz Efendim!” diyorlar, sonra gözden kayboluyorlar. Bu üçüncü Emredersiniz Efendim’leri. Hala hanımla yer sofrasında dizlerimi dinlendire dinlendire, karşımda çocuklar yemek yiyemedim.

Size üç gün süre!…

Anlaşılan sinirlenmeden aileme zaman ayarlayamayacaklar, durum onu gösteriyor.

***

Bu yoğun çalışma temposu içinde o kadar yoruldum ki kendimi arar oldum dersem abarttım sayılmaz. Öyle ki gerçek ile yalan, doğru ile yanlış, benimki ile onunki birbirine karıştı. İsteyerek olmadı, bunların hepsi çalışırken oldu!

Topladım, çıkardım… Çarptım, böldüm…

Matematiğimin kuvvetinden olmalı; bi baktım ki, toplamayı hızlandırmak için çarpmışım… Çıkarmayı hızlandırmak için de bol bol bölmüşüm…

Sonunda karar verdim, hepsini benim hesapta topladım!

Tek hesapta!

Bi rahatladım, bilemezsiniz. Şimdi her şey netleşti. Neyi sorsalar hesabını verebilecek durumdayım! 

***

Bana çok çalışıyorsunuz diyorlar. Ben çalışmayayım da kim çalışsın! Kıldan tüyden adamlar mı çalışsın! Hak vaki olmadıkça bu işleri başkalarının yapmasına izin veremem!

Caiz de değilmiş!

Ulema öyle diyor, benden başkası yapamazmış!

***

Hesap kitap işleri bir yana, kendimden de vazgeçtim. Vatan ve milletin işleri yetmezmiş gibi bir de Âlem-i İslam’ın her derdi, o da yetmemiş olmalı ki, âlemde her ne var ise karışır oldum.

Ben mi karıştım, adamlarım mı karıştırdı, bilmiyorum! 

İşlerin çokluğundan ve yoğunluğundan olmalı, ben böyle düşünüyorum ve günlüklerime de bu notları düşüyorum:

Kendi işim ile memleketin işi, hesabı, kitabı, sorumlusu… önce birbirine karıştı, ayrıştırayım, düzelteyim derken bir de baktım ki, hepsi tek hesapta birleşti! Neden böyle oldu, ayıptır söylemesi onu ben de bilmiyorum! 

Durum bütün açıklığı ile aynen böyle.

*** 

Eh, az buçuk hesap kitap yapmışlığımız vardı. Her şeyi tek hesaba toplamak, ayrılığı ve gayrılığı gidermek gerekiyordu.  Kolayıma da gelince, tek hesapta toplayıvermiş olmalıyım.

Ulemanın fetva yardımı olmadı dersem yalan olur! 

Ben hesaba kitaba yoğunlaşmışım, günlerdir uykusuzum, adamlarımdan biri odama geldi. Adamın yüzüne bakmaya vaktim yok, o kadar yoğunum.

Efendim, bütün hesaplar tek hesapta toplandı ya, hanım diyor ki, bizim yazlık da tek hesapta görünüyor, yazlık bizim mi yoksa tek hesabın mı?

Sonrasını hatırlamıyorum, önce kızarmışım, sonra boyun damarlarım şişmiş, akabinde öyle bir bağırmışım ki kendi sesimden ben bile korkmuşum!

Adamlarım öyle diyor. 

Şifalısından tıbbi bir müdahale de görmüşüm…

Hamdolsun şimdi iyiyim.

Bu adam kimdi… benden ne istiyordu… şimdi nerede… diye sorduğumda yurt dışına çıktığı tahmin ediliyormuş…

Adamlarım öyle diyor.

***

Kendime geldiğimde düşünmeye başladım… Acaba hesapları tekleyen bir ben miyim dünyada, başka bir örneği yok mu, diye.

Bu konuda adamlarımdan bilgi istedim.

Bir de ne göreyim, Âlem-i İslam’ın biri hariç, tamamında devlet ve millet tek hesapla idare ediliyormuş! Herkesin hesabını ve kitabını ayrı yapmak, hesapları şeffaflaştırmak, gerektiğinde rezil edip ağır cezalar kesmek Beni İsrail’in ve Nasaranın işiymiş! Allah muhafaza! 

Ne kadar rahatladım bilemezsiniz!

Fakat bir konu aklımdan çıkmıyor:

Hesabı teklemesine tekledik ama doğru ile yanlış, yalan ile doğru nasıl tekleşecek… diye, düşünüp durdum.

Ne kadar uğraştıysam olmadı.

Sonunda ona da bir çözüm yolu buldum:

Bana inanmayanları da “Hain!” hesabında topladım!

Kıldan tüyden bir sürü babasının oğlunu da tek hesapta topladım!   

Bir ara hanım, helal ile haramı tek hesapta nasıl topladığımı sordu. Neden soruyorsun dedim, merak ettim dedi.

Benim için çok bağırıyor, diyorlar. Gel de bağırma. Kendimi zaten zor tutuyorum, bağırmamak için. Ya sabır dedim kısa bir yanıt verdim:

Hanım, bu konuyu sana bin defa anlatmadım mı, ben teklemedim, ulema tekledi diye!”

***

Benim için “Bu adama bir şeyler oldu, eskiden böyle değildi” diyorlarmış.

Yüzüme karşı konuşan yok tabii ki, arkadan söylüyorlarmış. Adamlarım öyle diyor.

Daha ne olsun bana!

Benim başıma gelenler acaba başka birinin başına da gelmiş midir Ey Allahım! Daha yeni tatilden döndüm, bunların niyeti beni tekrar tatile mi göndermek?! Yoksa beni delirtmek mi istiyorlar, anlamıyorum ki?

Hiç kusura bakmayın, ben artık zor deliririm!

Her önlemi aldım. Bütün hesapları, helal ve haram dahil, hepsini tek hesapta topladım.

Bu saatten sonra artık ben zor deliririm.

—————————————-

Kategori:2017

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir