İçeriğe geç

Yunanistan TL’ye geçebilir mi?

Yunanistan, tarihinin en ilginç dönemlerinden birini yaşıyor. Bütün sermayesi ilkçağ felsefesi olan Yunanlıların, içine düştükleri ekonomik ve siyasi  krizi aşacak bir iradeye sahip olmadıkları daha açıkçası felsefeyi çoktan unuttukları gün gibi aşikar!

Yunan halkı, bilinçli olarak üretmeden tüketmeye alıştırılmış. Siyasal sistemi, Türkiye istismarı üzerine kurulmuş. Küçük bir elit, Yunanistan’ın iç ve dış kaynaklarını yıllardan beri Türkiye tehdidini abartarak “hortumladı”.

Bunun tam olmasa da küçük bir simetriği de Türkiye’de vardı.

Gün geldi, Türkiye Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’la tanıştı ve Ege’de düzen değişmek zorunda kaldı. Çünkü Erdoğan, bu abartılı ve akla zarar gerginliğin daha fazla sürdürülemeyeceğini biliyordu ve “Türkiye’yi bu oyundan çekiyorum!” dedi.

3 Kasım 2002 gecesi henüz oylar sayılmamışken, milletvekili adaylığı engellenmiş Erdoğan’ın dönemin Yunanistan başbakanını arayıp Türk – Yunan ilişkilerinde yeni ve barıştan yana bir dönemi başlatmak istediğini belirten mesajlar vermesi, hatırlayan varsa herkesi şaşırtmıştı.

O akşam konuşulanlara anlam veremeyenler, her geçen gün Ege’de hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını yavaş yavaş anlamaya başladı.

Geldiğimiz nokta çok ilginç!

2006 – 2009 yıllarında Biz Tv ve Kanal 35’te sevgili Kazım Erten’le her pazar yaptığımız haftanın siyasi olaylarının değerlendirildiği programda yorumcuydum. En az 25 programda Yunanistan’ın ekonomik ve siyasi yapısını analiz ettim ve bu ülkenin ayakta kalmasının, dik durmasının mümkün olmadığını söyledim.

O günlerden kalma bir şaşkınlığımı daha ifade edeyim yeri gelmişken:

Özellikle iktisatçı Prof.Dr.Mehmet Altan’ın her fırsatta “… yanı başımızdaki Yunanistan’da…” diye başladığı öğütlerinde Yunan ekonomisini ve siyasal yapısını Türkiye’ye örnek göstermesine her defasında şaşırdım! Şaşırmakla da kalmadım, “Vay bee, gel de bu ülkeye acıma! En büyük düşmanımız hakkında uzmanımızın verdiği bilgiye bak!” dedim.

Mümkündür, sayın Altan yanılmış olabilirdi, bir uzmanın çıkıp bu bilgi ve yorum yanlışlığını düzeltmesi gerekiyordu değil mi, ona da heyhat!

Bir kişi bile çıkmadı!

Şu kadar uzmanımızdan biri bile çıkıp “…Yunanistan’ın nasıl bir uçurumun kenarında durduğunu, ha düştü ha düşeceğini…” söyleyemedi. Bilgisi mi yetmedi, cesareti mi, ona siz karar verin.

Bu görüntü bende sadece şaşılacak bir anı olarak kaldı. 

(Devamı var)

——————————

Kategori:2012

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir