İçeriğe geç

MHP’de başkanlık yarışı

Türk milliyetçileri arayış içinde. 4 Kasım’da MHP’nin 10. Olağan Genel Kongresi var. Koray Aydın ve Musavat Dervişoğlu Devlet Bahçeli’ye karşı aday olacaklar, durum bunu gösteriyor. 15 yıl sonra MHP, çok adaylı bir kongreye hazırlanıyor. 

MHP içinde yoğun bir şekilde tartışılan ama dışarıya pek sızmayan ciddi bir gündem var. Son ayların ana gündem maddesi, 15 yıla yaklaşan Sayın Devlet Bahçeli’nin oldukça uzun denebilecek başkanlık süresini iyi kullanamadığı yönünde…

Partiyi ne kadar geliştirdi?”

Türk Milliyetçilerinin ufkuna, fikir dünyasına ne kattı?…” Bu ve benzeri konular yoğun bir şekilde tartışılıyor.

-Teşkilatlardan gelen destekte kusur var mıydı?

-Yanıt net: “Hayır!”

-Halk Bahçeli’ye destek verdi mi?

-Genel başkanlığının ikinci yılında 1999’da yapılan seçimde MHP %18 oy aldı. Bu oy MHP’nin kurulduğu günden beri aldığı en yüksek oydu.

-Halk Bahçeli’de aradığını buldu mu?

-Ne yazık ki hayır!

-Neden?

-1999’de Sayın Bahçeli, Başbakan olmayı reddetti! Oysa MHP, rahatlıkla FP ve DYP’nin desteğini alarak koalisyon hükümetinin büyük partisi olarak hem başbakanlığı hem de bakanların çoğunu alırdı! Ne yazık ki Bahçeli, siyaset aleminde hiçbir faninin yapmayacağı hatayı yaptı. Diğer büyük hatası da, ikinci parti olmasına rağmen DSP ve ANAP’tan sonra üçüncü parti muamelesi gördüğü bir koalisyona razı oldu! 

Zaten ne olduysa başbakanlığı bırakıp üçüncü parti olmaya rıza gösterdikten sonra oldu!

Bu noktada bir özeleştiriyi bütün MHP’lilerin yapması gerekir:

Türk milliyetçileri 28 Şubatçıların yönlendirmelerine boyun eğdi. Eğmeyenler de Bahçeli’nin başbakanlığı kabul etmediği günde tepkilerini gösteremediler. Beklediler, siyaset çarşafa dolanınca sızlanmaya başladılar ki, bu da bir şeyi değiştirmedi.

Sayın Bahçeli’nin, 2002 yılında erken seçim kararı alırken bunun doğuracağı sonuçları kestiremediği söylenebilir. Çünkü 3 yıl önce %18 oy alan MHP’nin, oy kaybetse de barajın altına düşeceğine inanmamış veya yanıltıcı anket sonuçlarının etkisinde kalmış olabilir.

Seçim olduğunda sandıktan çıkan sonuç, Milliyetçi camiada tek kelimeyle şok etkisi yaptı. Oylar %18’den %8,4’de düşmüştü. Bu seçimde DSP’nin %22’den %1,5’a, ANAP’ın 13,2’den %5.1’e inmesi yanında bir şey sayılmazdı. Ama olsun, başbakan çıkarabilecek bir partiyi hiç kimse 3 yılda bu kadar kötü yönetemezdi. Şikayet buydu.

1999’da Sayın Bahçeli’nin Başbakanlığı neden kabul etmediği sorusu, Milliyetçi camiayı bugüne kadar yedi bitirdi! 

Bahçeli’nin başbakanlığı reddettiği günden bugüne tam 13 yıl geçti. Geçen 13 yılın 3 yılında MHP koalisyon ortağı olarak iktidardaydı. Muhalefetteki 10 yılda Ak Parti tek başına ve açık ara iktidardaydı. MHP, Ak Partili yılların ilk 5 yılını parlamento dışında, ikinci 5 yılını da parlamento içinde geçirdi.

Geriye bakıldığında Türk Milliyetçileri Bahçeli’ye tanınan kredinin çok fazla olduğunu düşünüyor. Sorumlu bir lider portresi çizdiği konusunda tüm Türkiye ittifak etmiş gibi. Ama Türk Milliyetçilerinin bir liderden beklediği sadece bu değil! Tabii ki sorumluluk sahibi olacak, milli siyaset konusunda önce Türkiye diyecek. Bu siyaset bir partiye oy kaybettirmez; aksine oyunu artırır. Gel gör ki, MHP bir türlü beklenen oyu alamıyor ve iktidara alternatif olamıyor. CHP’nin bile gerisinde!

-Ak Parti’ye %50 oy verenlerin önemli kısmı MHP’ye de verebilir ama vermiyor.

-Neden? MHP’nin görüşleri mi yanlış?

-Hayır!

-Türkiye’nin bize ihtiyacı mı yok?

-O nasıl söz; her zamankinden daha fazla!

-Pek iyi, neden oylarımız istenen düzeyde değil?

-Nedeni Devlet Bahçeli! Çünkü … …. …. .:.. Son 15 yılda MHP öyle oldu ki, gelecek oyları reddeden bir partiye dönüştü! 

-Alternatif lider adayları kimler?

-Koray Aydın, Musavat Dervişoğlu…

-Koray Aydın’ı Türkiye tanıyor mu?

-Tanıyor!

-Nasıl?

-!!!

-Koray Aydın’ı MHP’liler “reis”, halk da Bayındırlık Bakanı olarak tanıyor. Ama bu imajla Türkiye’ye lider falan olunmaz…

-Musavat Dervişoğlu’nu Türkiye tanır mı?

-Tanımaz ama Türk Milliyetçileri onu da reis olarak bilir. En büyük eksiği, uzun süre İzmir’de kalmış olması.

O zaman benden söylemesi:

Türk Milliyetçileri gerekli değerlendirmeyi, dedikoduyu, tartışmayı, fazlası ile yaptı. Delege de karar aşamasına geldi. Eğer genel başkanlık ağırlıklı olarak bu üç kişi arasında geçecekse sonucu ben şimdiden ilan ediyorum:

Sayın Devlet Bahçeli 4 Kasım’da yapılacak olağan kongreden rahatlıkla genel başkan seçilir!

Nasıl olur demeyin, bal gibi de olur. Kaç kez Sayın Bahçeli’yi değiştirme fırsatı yakalayan Milliyetçi camia, bu fırsatı kullanmadı. 2002 Kasım’ında “İstifa ettim!” dediğinde bile alternatif bir başkan bulamadı. Buna, yerel seçimlerin 2013 Sonbaharına alınma ihtimalini de eklersek, delege böyle bir riski göze almaz!

Bence Devlet Bahçeli MHP’ye ve Türk siyasetine bir süre daha hayırlı olur! 

——————————————–

Kategori:2012

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir