İçeriğe geç

Ak Parti ve CHP’deki başkan arayışları

Ak Parti bu seçime yakın gelecekte nelerin olabileceğini en iyi bilen parti olarak girecek. Bu gündeme uygun stratejik adımları atacak parti de yine Ak Parti olacak.

Ak Parti açısından yakın geleceğin gündemine uygun adımları şöyle sıralayabiliriz:

1-Cumhurbaşkanlık seçimlerine moral etkisi yapacak bir oy alınmalı. %50-52 arası olabilir.

2-Demokratik açılım kapsamında mahalli idarelere tanınacak “yerel siyasal haklar” ve bazı konularda belediye meclislerine tanınacak kısmi “mevzuat oluşturma” yetkisi, Ak Parti ve BDP/HDP’nin gündeminde var. Ak Parti bu konuda kararlı ise başkan ve meclis üyelerinde bu hakları etkin şekilde kullanabilecek “siyasi temsil” birikimi ve kabiliyeti olan adaylara öncelik verecektir.

3-Kentsel dönüşümü kesintiye dönüştürecek “rantçılar”ı daha açıkçası “şaibeli müteahhitler”i listelerden olabildiğince uzak tutacaktır. Her partide çoğunluğu oluşturan bu kişilerin yerini bazı yerlerde kadın, Roman ve Alevi adaylar alacaktır.

4-Partinin merkezde yürüttüğü politikaları yerele indirgeyebilecek “transformatör”leri bulup listelere yerleştirilecektir. “CHP’li seçmene hitap etme birikimi ve cesareti olan” kişilere daha çok yer verilecektir. CHP’nin stratejik olarak uygulayacağı “püskürtmeler”den ürkmeyen Ak Partililer listelerde öne çıkacaktır. 

5-Genel başkan ve partinin oyuna bir nebze de olsa katkı yapabilecek bir sivil toplum desteği ve kamuoyu önüne çıkabilme cesareti olan… aday adaylarından, bazı yerlerde de bazı şahsiyetleri listelerde yer almaya ikna ederek bir takım kurulacaktır.

Gündeme taşıdığım 5 madde kadar bir madde daha var ki, belki de hepsinden önemli. Konu gelip kimin büyükşehir belediye başkan adayı gösterileceği konusunda düğümleniyor.

Gündemde üç olası aday var:

1-Genel olarak İzmir; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a fazla angaje oldu. Olması gereken aday Binali Yıldırım’dır. Kamuoyu Sayın Yıldırım’a bu kadar angaje olmasaydı, başka adaylar da sıklıkla gündeme gelebilirdi. Bugüne kadar olmadı ise bundan sonra da olmaz diyemeyiz.

2-Yeterli süre var ve yukarıda saydığım beş maddedeki özellikleri üzerinde taşıyan ilçe belediye başkan ve meclis üyeleri listelerde yer alabilirse, Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay, tıpkı 12 Haziran 2011’de olduğu gibi ateşleyici enerjisini ortaya koyarak büyük bir kampanyayı son ana kadar taşıyabilir. Bu birikim ve enerji Sayın Günay’da var. Bu seçenek de göz ardı edilmemeli; edilmeyecektir de.

3-Son olasılık olarak gördüğüm aday, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Prof.Dr.Nükhet Hotar’dır. İzmir’in siyasal kimliğinin reddetmeyeceği Sayın Hotar’ın kadın olarak aday olması, güçlü ihtimallerden biri olarak görülebilir.

Son günlerde Sayın Hotar’ı yıpratmaya dönük bazı yayınların hiç yoktan gündeme gelmesi tesadüfle açıklanamaz. Bazı çevrelerin Hotar’ın başkan adayı olma olasılığını sezdikleri için yıpratıcı bir yayınla karar mekanizmalarını etkilemeye çalışabilirler. En azından ben böyle düşünüyorum.

Gelelim CHP İzmir’deki son duruma.

CHP’de ciddi bir operasyon var! Bu Mustafa Sarıgül’le de sınırlı değil. Egemen localar ve lobiler, benzer operasyonu Aziz Kocaoğlu’na da yapmak istiyor. Bir dizi değişikliklere bakıldığında, işin ucunun Sarıgül’ü CHP’ye monte etmek isteyen güç merkezlerine dayandığını söyleyebiliriz.

Arkadaşlık böyle günlerde işe yarar!

Bu konular sabahlara kadar kuytu köşelerde konuşuluyor; bize de rutubeti yansıyor, ben de bunları yazıyorum:

Vatandaşın biri loca ve lobi desteğinde hemen hemen Kocaoğlu’nun alternatifi olarak ilan sırasını bekliyor. Bu aday Sarıgül kadar olmasa da açıklandığında İzmir’e dört mevsim yaşatacak biri. Bu şiddette olacağı kesin!

Geriye ilçe belediye başkanlıkları kalıyor. Bunları da kısmen loca-lobi, kısmen bu ikili etkisindeki başkan yardımcıları, kalanı da CHP’nin devrimci güçleri belirleyecek!

Yani “Gezi ruhu!”

CHP’de sorun şu:

Hem istediğimizi aday gösterelim hem de seçimleri güle oynaya kazanalım!

Bunu düşleyenleri rahatsız eden bir olasılık var ki, bu tüm projeyi berbat edebilir:

Çantada keklik İzmir’de verilecek her bir fire, parti içinde ciddi bir tepkiye neden olacaktır.

CHP Genel Merkezi, İzmir’de 31 belediyeden kaç fireye fit olabilir sorusuna “beş belediye” diyemem! Bu şu demektir. Ak Parti 2009’da bir belediye kazanmışken, bu sayı “Nasıl beş oldu?” diye bir tartışma çıkacaktır. Çünkü iki yeter, ama üçü asla geçmemeli, diyorlar!

Ak Parti ise şimdiden 14-15 ilçeye niyetlenmişse ve diyelim ki bu sayı 10’dan aşağı düşmezse ne olacak?

Bu tartışma İzmir ve Ankara ile sınırlı kalmaz, tepki CHP’yi sarıp sarmalamış lobi ve localara kadar uzanır.

Ben Sarıgül dalgasının kısa sürede yerini CHP’de iç çatışmaya bırakacağını ve seçim sonuçlarını İzmir’de olumsuz yönde etkileyeceğini düşünüyorum.

———————-

Kategori:2013

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir