İçeriğe geç

Ay: Mayıs 2016

Savruluyoruz!

Ne kadar uzaklara savrulduğumuzun farkında değiliz! Hangi dar çevrenin içinde isek; bir süre sonra herkesi o çevrenin insanı gibi görmeye başlarız. Bazen bu topluluk orta büyüklükte de olabilir. Bu kez etki afyon şiddetinde olur. Ve ömür; bir yalan denizinde batıp çıkmak ve boğulma tehlikeleri ile geçer! Böylece, ahirette sert bir…

Bu ne yaman çelişki!

Konuştuğu kişiyi bilgisi ile ikna edemediğini anlayan birinin, ilk aklına gelen düşünce; “doğrusu ne ise onu önce ben öğrenmeliyim” ise, bu kişi Müslimin de Müminin de hakikisidir. Hangi hal üzere olursa olsun, onun varacağı son nokta hakikatin ta kendisi olacaktır. Bundan emin olabiliriz. Karşıdakini ikna edemeyeceğini anlayan birinin ilk aklına…

Devlet neden açık hedef?

Bireyler her koşulda özgür olmak ister! Bundan kuşku duyamayız! Bir işe koyulduğunda, kimse başında birinin beklemesini ve yönlendirmesini istemez. Başarısız olduğunu kabul edinceye kadar özgürlük ilk ihtiyaç duyulan sermayedir. Sorun “başarısızlık” durumunda ortaya çıkar!   İnsanlar neden başarısız olur, bunun bir nedeni olmalı. Yasal engeller serbest hareketi engellemişse başarısızlığın ilk…

Köylü İslâm, marjinal İslâmcılara karşı!

Tarihin kurucu öznesi “insan” değildir; “özgür insan”dır. Bunun bilincinde olmak lazım. Özgür insanı keşfedemeyen yönetimlerin yurttaşlarına verdiği zarar, yenilgi ile sonuçlanan savaşlar kadar ağırdır. Bunun ne anlama geldiğini ancak özgür insanlar ile baskı altındaki insanlar arasındaki farkı görebilenler anlayabilir.  Özgürlüğün olmadığı medyada, cemaatlerde, gruplarda, partilerde, üniversitelerde ve ülkelerde “kabiliyetli” diye…

Marjinal İslâmcıların özgürlük arayışı

Hukukun korumadığı özgürlükler yok hükmündedir. Bu nedenle hangi konuda ne kadar özgür olunabileceği ancak sözleşmelerle anlaşılabilir. Hukuk tarihinin geldiği en ileri aşama “sözleşme serbestliği”dir. Merkezi kanunların, ülkenin her yerinde geçerli olması, özgürlüğün önündeki en büyük engeldir. Binlerce kanunun her biri ayrı ele alındığında görülecektir ki, insanlar ya akılları ermediğinden ya…

Alem-i İslâm’da özgürlük sorunu

Mustafa Kemal haklı; “Bize demokrasinin Yunan sitelerinde doğduğunu anlattılar. Meğer sekiz bin yıl önce Cezîret’ül Arabiyye’de uygulanıyormuş!” Cezîret’ül Arabiyye demokrasisi ile Atina demokrasisi arasında ilginç farklılıklar olduğunu belirtmek gerekir: 1-Birinde kurucu unsur “askerler”; diğerinde “zenginler”! 2-Oy kullanma hakkı birinde askerlerin yani erkeklerin; diğerinde ise zengin erkeklerin! 3-Birinde asker olmayanlar, azınlık…

İslâmcı Şehir olabilir mi?!

Bir kent kurmayı tasarlamak ve inşaya koyulmak, hakikaten büyük beyinlerin kalkışabileceği uzun soluklu bir iştir. Hayallerini anlayabilecek mimarlar ve mühendisleri bulabilen liderler, tarihi kalıcı bir şekilde değiştirebilmiştir. “Yeni Kent” tasarlamak, yalnızca birbirini tamamlayan fonksiyonel ve estetik mimari eserleri inşaya niyetlenmekle sınırlı değildir; bundan çok daha fazlasıdır! Geleceğin sektörlerini öngörüp yeni…

Modernleşmeye Müslümanların etkisi oldu mu?

Yahudiliğin ekonomisi, doğuş yıllarında hayvancılığa dayanıyordu. Tarım ve zanaatla Mısır’da tanıştılar. Küçük ticaretten uluslararası ticarete ise Kudüs’te Davud(as) (M.Ö.1000) ile geçtiler. Tüccar bir topluluk olmaları, kuzenleri Fenikeliler sayesinde oldu. Asur ve Babil işgallerinde Akdeniz kıyı kentlerine dağılan Yahudiler, gittikleri yerlerde Fenikelilerin ticari ortağı oldular. Kartacalılar Roma’ya yenilince (M.Ö.146) Fenikeliler canlarını…